Kekemelik Terapisi

Kekemelik konuşmanın doğal akışının tekrarlar (ki-ki-ki-kitap), uzatmalar (kiiiiiiiitap), bloklar(k….itap) ve/veya ikincil davranışlar ile kesintiye uğramasıdır.

Kekemeliğin gelişme riski değişiklik göstermektedir fakat tipik olarak erken çocukluk döneminde 2-4 yaşları arası ortaya çıkabilir. Genellikle bu yaş grubundaki 100 çocuktan 4 ya da 5’inde gözlenebilir. 12 yaşından sonra kekemeliği devam eden çocukların kekemeliğinin kronikleşme olasılığı yüksektir. Bazı durumlarda erken çocukluk döneminde akıcılaşıp, yetişkinlik döneminde tekrar kekemelik davranışı ortaya çıkabilir. Fakat çoğu durumda yetişkinlik döneminde görülen kekemeliğin sebebi nörolojik hasar ya da hastalıklardır.

Kekemeliğin korku veya psikolojik travma gibi etkenler sebebiyle ortaya çıktığına dair yaygın bir kanı olmakla birlikte bu kanıyı destekleyen hiçbir bilimsel veri bulunmamaktadır. Kekemeliğin sebeplerine dair pek çok teori bulunmasına rağmen kesin olarak ispatlanmış bir sebebi bulunmamaktadır. Kekeme bireyler ile akıcı konuşmaya sahip bireyler arasında nörolojik ve dilsel değişkenler açısından farklılıklar olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır.

Çocukluk çağında kekeme olan her birey akıcılaşamaz ve kronik kekemeliği yaşam boyunca devam edebilir. Çocuklar bu durumu umursamıyor gibi görünseler de sosyalleşmekte sorun yaşayabilir ve çevrenin olumsuz tepkisiyle karşılaşabilirler. Bu durum bireyin sosyalliğini kaybetmesine ve iletişimden kaçınmasına sebep olacaktır.

Kekemelik Terapisinde Neler Yapılır?

Çocuklarda kekemelik belirtileri fark edildiğinde bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Kekemelik terapisi program kişinin ihtiyaçlarına göre şekillendirilir.Terapi programına gerekli durumlarda kekemeliğe yönelik olumsuz yargılarını en aza indirgemesi için duyarsızlaştırma programları da eklenmelidir. Müdahalesinde temel amaç kişiye, kendi kekemelik özelliklerine uygun konuşma teknikleri öğretilerek kişinin kekemeliğini kontrol altına almasını sağlamaktır.